7 Mart 2016 Pazartesi

TERKETMEK Mİ ? TERKEDİLMEK Mİ ?


Bu akşam kendimleyim, izlerken kocaman şehri odamın penceresinden güneşi batırıyorum. Suskunluğumun en dibindeyim. İlk kez kadehi göğe uzatıp kendime kaldırıyorum. Kendimi bile şaşırtıyorum, farketmeden kurumuş boğazımı ıslatırken. En çok ihtiyaç duyduğum zamanlarımda en çok yanımda olan ve en sadık değerlim değil miydi yalnızlığım ? Güneşin son ışık huzmeleri vururken kan kırmızısı bardağıma, yalnızlığımı düşünüyorum ve seni, bizi... Sustukça düğüm düğüm keIimeler. Susmak kabullenmek miydi yoksa karşı bir duruş mu ? Bastıramadığım sesler uğuldarken beynimde anlıyorum ki yalnızlık hem alışamadığım hem de aşamadığımdı.


Mutluluk sen miydin, yoksa düşüncelerimdeki esrarengiz hayalin mi? Veya hiç beklemediğim anda omuzuma konan uğur böceğim mi ? Kimsesiz ve yalnız odamın penceresinden izlemeye devam ediyorum, sonsuz şehri. Seçebilmeliyim diyorum mutlu yüzleri ancak nafile... Nedeni herkesin mutsuzluğu mu yoksa buğulanan gözlerim miydi ? Hayatın içinde onu yaşamak yerine, yukardan bakıyorum bu sefer. Sensizsem eğer aynı değil midir bütün odalar ? Hiç yapmadıklarımı yapmalıydım katran karasına dönen akşamda, bir sigara tellendirmeli veya bir küfür savurmalıydım! Yıldızlara uzattığım ellerim bir isyan değil kabulleniştir artık. Sadece şu son kalan, ince sızımı bastıramıyorum.




Belki bilseydin bulaşmazdın yalnızlığıma, yormazdın kollarını dalgalarımla boğuşmak için. Ya da hiç yüzmedin bile denizlerimde. Birşeyi seçtiysen eğer, yanında herşeyi götürmelisin, geride hiçbir şey bırakmayarak. Hiçbir şeyde yorulmadım kendi hikayemde yorulduğum kadar.

Hiçbir şeyi büyütmedim gözümde, ancak şu an çaresizliğimin büyüklüğünde kayboluyorum. Titrediğimi hissediyorum, zaman geç de olsa akmıştır, gitmiştir ve akşam çekilmiştir kuytu köşelerine. Gecenin bir kör vaktidir artık ve gürültülü sessizliğim gittikçe çoğalmakta. Odanın camı, silüetimi göstermiyor ya da ben seçemiyorum. Oysa senin buzlu camlarına karşılık benim düz camlarım vardı hep. Başımı kaldırıyorum yine yıldızlara. Bizim için parlamıyorlardı artık. Ve gecenin en koyulaştığı yerde kapanmaz yaramı kucaklıyorum, ayrılığın resmini çiziyorum ve kalbim zemheri ayazıdır artık....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder