5 Nisan 2016 Salı

EKLEKTİK TARZ VE DEKORASYON


Tam benim kafama uyan bir tarz. İçinden geldiği gibi, doğal, karışık, kuraldışı, rengarenk, alışılmışa muhalif, aykırı yani düzensizliğin içinde apayrı bir düzen oluşturma. O düzeni ve dekorasyonu sadece siz belirliyorsunuz, sizi yansıtıyor ve eşi benzeri yok. Bir dönem tüm Türkiye koca koca oymalı, ceviz kaplama, "üç, iki, bir, bir" dediğimiz koltuk takımlarına mahkumdu. Odaya sığmazdı çoğunlukla ancak kesinlikle takım halinde alınırdı. Sadece ikili olanını alsak olmaz mıydı ? Olmazdı. Sonra konu komşu ne derdi? Odada ayak basacak yer olmazdı koltuk enflasyonundan ama olsun. Temizlik yaparken o oymaların arasını temizlemek ayrı bir işkenceydi. Evin salonu, genelde sadece misafir geldiğinde kapısı açılan, kuş uçurtulmayan, en geniş, en ferah bölümüydü. Aman olur mu o oda her daim temiz kalmalıydı, vitrinde muhafaza edilen yemek takımlarıyla beraber. Ev halkı ise yaşamını, oturma odasında, çekyatak dekorasyonlu, küçük, tıkış tıkış odalarda geçirirdi. Yıllarca da bu kural bozulmadı.










Artık bunların hepsi yıkıldı çok şükür. Modada olsun, dekorasyonda olsun kendi kuralını kendin belirle. Eklektik kelime anlamı olarak "seçmecilik". Modern ile klasiğin, abartı - lüks ile mütevazi - sadeliğin, eskitme bir parçayla modern bir cam ürünün, gelenekselle tasarım parçaların kendi içinde uyumunu yakalamak. Bit pazarından aldığın bir abajurla, büyüklerinden kalmış ve hatırası olan, cırtlak renkte bir koltuk kumaşıyla da kaplattığın berjerin yöresel bir kilimle uyumunu hayal ediyorum. Örnekler bitmez. Country, vintage, ikinci el hatta biraz rüküş. Aynı benim ruh halim gibi, biraz kaotik biraz zıtlıklar armonisi. Bu demek değil ki herşey gelişigüzel ve keşmekeş olacak. Ölçek, orantı, kompozisyon, simetri, yükseklik anahtar kelimeler. İç sesimize göre bir düzenleme hem de nasıl düşük maliyetli.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder