10 Nisan 2016 Pazar

O BİR KLASİK: "MACBETH"


Shakespeare (1564 - 1616) nasıl bir eser yazmışsa uyarlamaları beyazperdede farklı zamanlarda hep karşımıza çıkacak gibi. Günümüzden pek de farkı olmayan hırslar, ruhunu şeytana teslim etmeler, entrikalar, yalanlar, ilke ve sınır tanımama halleri. Ve bu iktidar hırsının insana neler yaptırabileceğini ve sonuçlarını ortaya koyan eser. 11. yüzyılda İskoçya' da kralın ordusunda general olan Macbeth ve kazandığı önemli savaşın ardından, üç kahinin kendisine kral olacağını söylemesi ile gelişen olaylar. Macbeth, siyasal iktidarın dilini temsil eden üç kahin ve ihtiraslı eşinin sözü ile bir robot misali bilincini kaybedip kaderine boyun eğerken vicdanıyla hesaplaşma içine girecek midir? Zaman zaman bir sinema eserinden çok tiyatroda olduğunuz hissine kapılabilirsiniz. Herkes beğenmeyebilir, beni en çok etkileyen ise epik havası ve insanın kalbine işleyen soundtrack ve başarılı oyunculuklar. Filmin her karesi muhteşem fotoğraflardan oluşur, özellikle de savaş sahneleri. Şairane diyaloglar hikayeyi daha da dokunaklı yapar ve bir süre o karamsar atmosferden çıkamazsınız. Eserlerinde kelimelerinin dizilişinde ufacık bir boşluk dahi barındırmayan Shakespeare' ın içinde aşk teması barındırmayan tek tragedyası olan Macbeth'ini sinema diliyle anlatmak kabul edelim ki çok zor. Atmosfer kasvetli, renkler karanlık ve hikaye çok sert bir konuyu işliyor.

2015 yapımı filmin yönetmeni Justin Kurzel. Oyunculuğundaki başarılı performansı ile akıllarda hep "Macbeth" olarak kalacak olan başrol oyuncusu Michael Fassbender. Bir savaştan kahraman olarak dönen Macbeth' in, iktidar hırsı yüzünden onursuzluğu, zalimliği seçme hikayesini izlemeye inanın ki değer.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder