22 Şubat 2016 Pazartesi

İSTENMEYEN TÜYLER VE LAZER ÇILGINLIĞI


Uzun süredir diyorum kendime "Emel seni bu saatten sonra ne motive edebilir?" Bugün arkadaşımın kirpik boyasını silerken birşey oldu. Gözlerini kapatmış ve kendini bana emanet etmişti, daha bir güzelleşeceğini biliyor ancak benim için bundan çok değerli farklı bir durum vardı. Bana güvenmiş ve sessizce beklerken, bu o süreçteki onunla aramdaki görünmez bağlardı. Güvenmek önemli birşeydi ve özeldi. Pamukla göz kapaklarındaki fazlalıkları alırken beynimde bir ışık yandı ve bu işi tutkuyla çok sevdiğimi farkettim ve bu durumun beni çok mutlu ettiğini. Yüreğini koymadığın hiçbir işte iş değildi.



Ancak yine de sektörün içinde olmanın yanında gerçekleri de görmezden gelemem. Bunu kendimde tutamam. Paylaşmazsam çatlarım. Yazılarla ilgili de epeydir bir motivasyon eksikliğim vardı. Bu konu cuk oturdu, beni heyecanlandırdı. Çok gündemde ve popüler bir mevzu "lazer epilasyon". Bir türlü emin olamadığım, arama mesafe koyduğum ve de hiç güven vermeyen bir meseleydi, ancak artık emindim. Onunla arama fersah fersah kalın kırmızı çizgiler çektim. Malum ortalık çaya çorbaya lazer kampanyalarından geçilmiyor. Akdeniz ülkeleri coğrafyasında yaşıyor olmanın bir getirisiydi bol tüylü olmak. Artık getiri mi yoksa götürü mü ? Sadece kadınlar değil yurdumun erkekleri de mevzuya ucundan kıyısından bulaştı. Ben bu konuda pencereyi aralayayım da...

Kesinlikle yaptırmayın. Diyeceksiniz aman işte rahatlık, pratiklik, temizlik falan filan feşmekan. Ben çok ciddiyim. Neden mi? Derinin bir üst katmanı yani epidermis dediğimiz tabakası var. Bir de kıl köklerinin, ter bezlerinin, yağ tabakasının, kan damarlarının, duyu almaçlarının olduğu alt deri yani dermis tabakası. Ve bunlar şekilde görüldüğü gibi birbirinden bağımsız olarak değil spiral bir sarmal şeklinde içiçe geçmiş katmanlar halindedir. Dolayısıyla lazer ışını kıl kökünü yakmayı hedeflemiş olsa da, ister istemez aynı zararlı ışınlar tüm bu saydıklarımıza da işleyecektir. Araştırıyorum zararlarıyla ilgili bir türlü tatmin edici açıklamalara ulaşamıyorum. Nasıl maddi boyutlarının sınırları belli olmayan devasa bir sektörse artık. Kesinlikle cilt pigment yapısını bozar, cilt ve göğüs kanserinin tetikleyici unsuru olduğu artık bilinen bir gerçek. Önümüzdeki yıllar içinde bu hastalıklarda büyük artışlar bekleniyor. İlk zaman 'konforlu'  gelebilir yaptırmış olmanızdan dolayı. Ya ileriki yıllarda ne olacak? Bu sorunla ilgili eski anneanne usüllerini uygulamaya tam gaz devam. Hayır hayır kendimize bu kötülüğü yapamayız. Aman istiyorsanız da yaptırın. Nasılsa elçiye zeval olmaz.


3 yorum:

  1. Ben gidiyorum:(
    Hem korkuyorum hem gidiyorum.
    Çünkü kol atı tüyünden özelikleri yazları cidden nefret ediyorum:(

    YanıtlaSil
  2. Haklısın maalesef bunu hayatımızdan sıfırlayamıyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil