5 Şubat 2016 Cuma

BİR " HAUTE COUTURE " ALABİLİR MİYİM ? MÜMKÜNSE GÜL KURUSU RENGİNDEN..



Yıllardır boş zaman buldukça moda kanallarını izlerim. Sonuçta ciddi emek verilen bir organizasyon, sanatsal bir bütünlük, defiledeki müzikten, mankenlere yapılan saç ve makyaj hazırlıklarına, sahnedeki konsept, ışık düzeni, estetik kaygı ve tabiki de kıyafetlere kadar. Kabul ediyorum bazıları çok garip ve hiç de bizim yaşantımız içinde yer alamayacak kadar farklı bir çizgide. Anlamaya çalışıyorum, acaba bunları kimler giyer? Modacı bunu tasarlarken nelerden ilham almıştır? Bu da bir nevi kafa boşaltma hali. Elimizdeki farklı zamanlarda farklı yerlerden alınmış parçaları doğru kombinlemek adına bir bakış açısı kazandırdığı da bir gerçektir.

"Haute Couture" modanın en üst düzeyi yani kişiye özel tasarlanmış anlamında kullanılan Fransızca bir ifade. Bu kategoride birçok marka ve tasarımcılar mevcut. Zevkli olma konusunda, doğulu oryantalizmle, batının modern ve sadeliğini bir potada harmanlamış Lübnan asıllı ELIE SAAB tek geçilmelidir. Çünkü ne de olsa bizim algımızda pullar, payetler, tüller, zarif işlemeler, saten kumaşlar, feminenliğe vurgu yaparken masumiyeti elden bırakmayan kuyruklu gece kıyafetleri hep ön plandadır. Onları giymekle bir masal kahramanı olduğunu hissetmek eşdeğerdedir. Bir peri masalında, şıklık ve zerafetin en uç noktasında o uçuş uçuş işlemeli kumaşların içinde kaybolsak bazen.

Her defilesinde gelinlik modellerine de yer veren modacı bu anlamda beyazı ve tonlarını en iyi kullanandır. Büyüleyicilik, ihtişam, elegan ve görkemin en başarılı uyumu. Dikiş dikmeyi sevenler, bu konuda becerisi olanlar bu modellerden ilham alabilir. Modeller farklı yıllardaki defilelerden harmanlanmıştır. Çünkü bunlar benim için zamansız parçalardır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder