30 Ocak 2016 Cumartesi

"NORDWAND" VEYA "KUZEY YAMACI FİLMİ"


Soğuğun insana verebileceği en maksimum acıyı gördünüz mü? Beyaz ile uçurumun müthiş görsel birleşiminde, dağın ve soğuğun haşmetine şahit oldunuz mu? Alman yönetmen Philipp Stölzl'den muhteşem bir dram, tarih, spor, macera filmi. Tabiat severler, tarihe ilgi duyanlar, dağcılığa meraklı olanlar veya olmayanlar 1936 Almanya' sının Hitler yönetimi atmosferinde geçen İsviçre Alpleri'ndeki 'Eiger Dağı' nın henüz keşfedilmemiş, 'ölü taraf' denilen kuzey kısmına çıkabileceklerine inanan iki arkadaşın hikayesini çok samimi bulacaklardır. Görüntü yönetmeni çok ayrı bir tebriği hak ediyor o yüzden görsel açıdan çok üst seviyede olan filmi, bu görüntüleri herkesin keşfetmesini isterim. Türünün en iyi örneklerinden olan filmin atmosferi adeta bizi de dondururken, gerçekçi sahneleriyle girdap gibi adeta insanı içine çekiyor. 


2008 yılı Almanya, Avusturya, İsviçre ortak yapımı filmin oyuncuları Benno Fürmann, Johanna Wokalek, Ulrich Tukur, Florian Lukas.


Film gerçek bir hikayeden yola çıkmakta. İkinci Dünya Savaşı henüz çıkmamışken, köyde yaşayan iki gariban Alman dağcının zorlu ve fedakar macerası. Zirveye ulaşıp dünya yıldızı olmak varken zorda kalan diğer rakip ekipteki dağcılardan birini kurtarmak için zirveye çıkmaktan vazgeçecekler mi? Eğer başarırlarsa yalnızca özlemini duydukları toplumsal takdiri kazanmakla kalmayacaklar, Olimpiyat altın madalyasına da göz kırpacaklardır. Kuzey tarafının yamacındaki hazırlıkları sırasında Toni’nin sevdiği ilk kadın olan Luise’le karşılaşırlar ve hikaye böyle akar akar....

1930'ların dağcılığında kullanılan malzemeler, kıyafetler ve ip teknikleri hatta imkansızlıklar diyelim insanın içini burkuyor. Bu insanlar son derece cesur, dağcılığın gelişimine katkısı çok büyük insanlar. O yıllarda Alman-Avusturyalı dağcıların Alplerdeki ve Himalayalar' daki başarıları sıklıkla Nazi propogandası olarak kullanıldı. İsimleri kullanılan bir çok dağcı, sanıyorum dağcılık kültürünün de etkisiyle, nazi taraftarı olmadılar. Nazizmi eleştirmemekle, propagandaya alet olmakla suçlanabilirler tabi ama olsalardı dahi o dönemin şartlarını, üstlerindeki baskıyı düşünürsek çok da haksız sayılmazlar. Sonuçta bu adamlar fakir, o dönemde hayatta kalmaya çalışan sıradan insanlardı; dağlarda hiç de sıradan olmayan şeyler yapsalar da...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder