25 Kasım 2015 Çarşamba

KÜÇÜK BİR ANLATI


İstanbul'un en yüksek binalarının inşa edildiği semtte, gökdelenlerin arasında, herkesin çok asık suratla dolaştığı bir ortamda işimi en kısa zamanda halledip soğuktan üşümüş olarak koştura koştura dönerken, evimizi özlediğimi hissettim, burnunum direği sızlıyordu neden bilmem! Evde olmayı o an çok istedim, yılların alışkanlığı mıydı mevzu, bilemedim. Pardesümün yakalarını iyice kaldırdım her üşüdüğümde yaptığım gibi. Yol kısalsın hemen bitsin istiyordum. İstanbul üstüme üstüme geliyordu sanki ve ben kendimi "güvenlik çemberi"me atmak istiyordum.

Evin kapısına geldiğimde, bilgisayar ve resim çalışmalarının başındayken, eşofmanlarınla kapıyı sakince açtın ve beni karşıladın. Sen sükunet ve itidal ben telaş ve acelenin göbek adıydık. Kapı açıldığında, sıcaklık yüzümü yaladı önce, ılık ılık. Hani ev iyi ısınır sıcaktır hem de içinde mutlu insanların yaşadığı evlerin ekstra bir sıcaklığı vardır ya işte onun gibi. Bu yüzden ev değil yuvadır onlar. İçeri girdiğinizde o enerjiyi ve ışığı hissedersiniz, yüzünüz, içiniz aydınlanır ferahlarsınız  ve eve her gelen de bunu hisseder.

Sarıldık, kucaklaştık, sıcak kahvelerimizi yudumladık derin koltuklarımıza gömülürken, karşılıklı sohbetimizi yaptık, günün değerlendirmesi, gündemi falan. Gözlerimin içine bakarak sorular sordun bana arada. Bazen cevapladım, bazen susarak dakikalarca baktık birbirimize. En derin cevaplar gözbebeklerimizde gizliydi belki de. İşte biz o yanıtların peşindeydik. Konuşmadan anlaşmayı öğrenmiştik çok uzun zamandır. Hangi kelime duygularımı anlatabilirdi ki, dile dökülürse büyüsü bozulurdu sevdalı hallerimin. Bakışarak anlaştık bir süre, zaman duygusu kaybolmuştu. Güneşi batırıyorduk, o battıkça odamız daha bir aydınlanıyordu. Daha anlamlı olmuştu yüzümüzdeki ifadelerimiz. Gün bitiyordu ancak evimizde her obje daha bir ışık saçıyordu ya da bana öyle geliyordu. Hayatın gailesi bitmiş, o andan sonra bizim günümüz başlıyordu. Hayata teşekkürlerimi sunarken hem bedenim ısınmıştı hem yüreğim.

2 yorum:

  1. Ev hayat demek, eş güven demek. Teşekkürler tatlışım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fanus demek, sırça saray, güven duygusu demek, beğendiğine çok sevindim.

      Sil