5 Ekim 2015 Pazartesi

BREAKING BAD





Yaşadığı maddi zorluklar nedeniyle ek iş olarak bir araba yıkamacısında çalışan kimya öğretmeninin dramının çok etkileyici biçimde anlatımıdır dizi. Dizinin en çarpıcı yanı sıradan bir yaşam süren ve toplumsal sınıflaşmanın altında ezilen Walter White' ın ölümcül hastalığa yakalandıktan sonra kontrolü eline alması ve düzene karşı içinde oluşan öfkeyi etkileyici biçimde anlatmasıdır. Öğretmenin bu değişim ve dönüşüm hikayesinde yaşamını sorgularken toplumsal yaşama tuttuğu ayna cidden etkileyicidir. Tabii ki bu etkileyiciliğin temelinde Bryan Cranston'un mükemmel oyunculuğunun yattığını belirtmek zorundayız.


Çok aksiyon içermesede dizi boyunca kopmayan konu bütünlüğü, çok fazla yan hikaye olmadığından dikkatlerin dağılmaması, gizemle akıl oyunları, diziye fazlasıyla artı özellik katan unsurlar. Dizide ne aksiyon ne duygusal sahneler gözümüze sokulmadan sağlam adımlarla ilerler ve hiçbir şeyi abartmaz. Karakter analizleri, incelikleri, oyuncu performanslarıyla birçok ödülleri toplamış dizinin, işlediği her duyguyu seyirciye geçirdiğine çoktan inandım ben; korku, heyecan, aşağılama, rahatlama, acıma, tiksinme, nefret, intikam. Anlıyoruzki normal dediğimiz insanlarda asla c yasaklı kişiliklere bürünüp, yapmaları gerektiği gibi tamamen bireysel bir ahlak anlayışı güdebilirler; yeter ki gerekli şartlar oluşsun.


En etkileyici sahneler: Walt kayıplara karıştıktan sonra yalnız yaşamaya başladığında, üç ayda bir yanına uğrayan adama " 2 saat daha benimle kalırsan 10 bin dolar veririm " dediği sahne, tüm tükenmiş ve çaresizliğine rağmen içinde onbir milyon dolar bulunan varilleri tek başına çölde yuvarlayarak yürüdüğü sahne, vagonun birisinde 1000 galon metilamin taşıyan bir treni, ustalık eseri bir plan ve yüksek dozda adrenalinle soyma sahnesi asla hafızalarımızdan silinmeyecek. Benim en çok içimi burkan sahne ise son bölümde günah çıkarmaya çalışan Walter'ın eşine 'herşeyi sizin için yaptım' sözüne karşılık, eşinin ' hayır sen herşeyi kendin için yaptın' dediği andır ve tüm yaşanmışlıkların özetidir kanımca.


Asi, haşarı, sürekli sakarlıklar yapan uyuşturucu bağımlısı Jesse Pinkman karakteri ve avukat rolünü oynayan düzenbaz, mesleği dışında her türlü entrikayı yapabilecek donanımda, yahu bu nasıl roldür nasıl oyunculuktur diye kafa yetirtecek türden bir tipleme Peter Call Saul karakterini hiç unutmayacağız. Dizi dünyasıyla ilgili algı ve beklentilerimi çok çok değiştirmiş dizidir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder